MİLLETÇE ANITKABİR’E

                                   
7 Kasım 2016 Pazartesi günü, Genelkurmay Başkanlığı “Ata’nın Huzurunda Ordu-Millet El Ele” buluşması için yurttaşları Anıtkabir’e çağırdı.
Pazartesi günü, Atacan’ın yüksek ateşini düşürtmek için hastane nöbetindeydik. Hastane bahçesinde kaygılı bekleyişimiz sırasında telefonum çaldı. Arayan İlhan Yalnızcan arkadaşımdı. “TSK’nın açıklamasından haberin var mı?” diye sordu. Haberim olmadığını söyledim. Genelkurmay’ın milleti Anıtkabir’e çağırdığını heyecanla anlattı. O anda moralim yükseldi, umudum arttı. İlhan’a “Sağol!” deyip “İyi günler!” diledikten sonra telefona sarıldım ve çok sayıda arkadaşımı arayıp haberi paylaştım onlarla.
TSK’nın Anıtkabir çağrısı tarihsel niteliktedir. Ordu-millet birlikteliğini sağlamlaştırmak için çok önemli bir adımdır.
Neden mi?
Ergenekon, Balyoz… tertipleriyle TSK’ya akıl almaz iftiralar atıldı. TSK’yı, milletin gözünden düşürmek için ipe sapa gelmez yalanalar, savlar ortaya atıldı. Milletin ordusunu, milletin bağrından söküp atmak için ABD merkezli büyük bir operasyon yapıldı Türk ordusuna. Milletin bağrından sökülüp atılan ordu çok kolay yenilir, teslim alınırdı. TSK’yı etkisiz kılarak teslim almak için yalan ve iftira dolu kumpaslar yapıldı Amerikancı FETÖ tarafından. Ne yazık ki milletin oyuyla devletin başına gelmiş AKP hükümeti de bu tertipleri siyasal olarak destekledi, bu kumpasların bir parçası oldu. TSK, Vatan Partisi ile Amerikancı kuşatmayı yendi ve Silivri zindanları boşaldı.
Ergenekon’dan çıkış kolay olmadı. TSK, üstün yetenekli birçok subayını yitirerek çıktı Ergenekon’dan. Komuta kademesi allak bullak oldu. Yetenekli Kemalist komutanların yerlerine ne yazık ki AKP iktidarının aymazlığıyla FETÖ’cüler dolduruldu. Bu FETÖ’cüler, 15 Temmuz’da Amerikancı bir darbe kalkışmasında bulundu. Bu kalkışma, ordu-millet birlikteliğiyle bastırıldı. Atatürk’ün askerleri, böylece Türkiye’yi büyük bir emperyalist saldırıdan kurtardı.
15 Temmuz sonrasından ne yazık ki özellikle iktidar partisi ve RTE, TSK’nın darbeyi bastırmadaki rolünü görmezden geldiler. Darbeyi, TSK’nın omurgasını oluşturan Kemalist Mehmetçiklerin bastırdığı gerçeğini halktan saklama gayretleri gözlerden kaçmadı. Askeri okulların kapatılması, askeri hastanelerin sağlık bakanlığına devri, Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik’in TSK komuta sisteminden çıkarılarak bakanlık buyruğuna verilmesi orduya kan kaybettirme eylemleriydi. Hem de Amerikancı FETÖ’nün yapmak istediği ve yapamadığı Türkiye karşıtı uygulamalardı. Laik Cumhuriyetçi Atatürk’ün askerleri milletten koparılamaya çalışıldı. Sanki TSK, millete karşıymış gibi bir algının oluşması için AKP, FETÖ, PKK, liberaller, Soros solcuları ve emperyalist güçler el birliğiyle çalıştılar. Hepsinin bildiği gerçek şudur: TSK, Türk Milleti’nden güç alır. Millet olmasa ordu da olmaz.
Genelkurmay’ın Türk Milleti’ni Anıtkabir’e çağırması son yıllarda TSK’yı milletten koparmaya çalışanlara bir yanıttır. TSK’nın yeniden milletin gönlünde taht kurmasını sağlama çağrısıdır. Emperyalist telkinlerle TSK’yı karalama algısını yok etme çağrısıdır bu. Bugün Türk Milleti, Türk Ordusu’na eline uzatarak düşmana karşı büyük bir utkuya daha imza atacaktır.
Bugün Anıtkabir’de, düşmana milletin gücünü gösterme zamanıdır. Millet Anıtkabir’de olacak. Bedeniyle, ruhuyla… Edirne’den Kars’a, Muğla’dan Hakkâri’ye, Samsun’dan Adana’ya kadar…
İşbirlikçiler mi? Onlar, Amerikan seçimlerini tartışadursun…
                                                           Adil Hacıömeroğlu
                                                           10 Kasım 2016




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder