Yüksek
Askeri Şura toplantısı yazımızı yazarken başladı. Bu toplantı, son yıllarda
yapılan en önemli Yüksek Askeri Şura. Amerikancı bir darbe kalkışmasının hemen
arkasından yapılması, toplantıya katılan karar vericilerin tarihsel
sorumluluğunu artırmakta. Bugünkü YAŞ’ta, TSK’nın önümüzdeki yıllara damgasını
vuracak komuta kademesi biçimlenecek. Bu da Türkiye’nin geleceğini çok yakından
ilgilendirmekte.
YAŞ’tan
bir gün önce kanun hükmünde kararnameyle 149 general ve amiral, 1099 subay, 436
astsubay TSK’dan ihraç edildi. İhraç edilen FETÖ militanlarının sayısı
önemsenmeli. Öyle anlaşılıyor ki, yeni ihraçlar ya da istifalar, emekliye sevk
edilenler, yaş haddinden ayrılanlarla bu sayı artacak. Komuta kademelerinde
önemli boşalmalar olacak. Bu durum, komuta kademesinin gençleşmesini de
getirecek. Genç, idealist subayların önünün açılması olumludur. Gençleşen
komuta kademesi, TSK’ya dinamizm getirir. Bu arada şunu da söyleyelim. TSK
içinde kendini saklamayı başaran FETÖ’cülerin olabileceğini düşünmekteyim.
Bugün emekliye sevk edilecekler konusunda titiz bir çalışmanın yapılması gerek.
Dün
ihraç edilen general ve amirallerin neredeyse tamamı son üç yılda yapılan
YAŞ’larda terfi ettirildi. TSK’nın bugünkü komuta kademesinin neredeyse tamamı,
söz konusu olan YAŞ’larda karar vericiydi. Ne yazık ki siyasal iktidarla
birlikte bu komuta kademesinin de FETÖ’cü paşaların terfi ettirilmesinde
sorumlulukları vardır. TSK gibi dünyanın en saygın ordusunu yöneten
komutanlarının ihanet çetelerine bu denli göz yumması kabul edilemez. Ayrıca,
yıllardır yanlarında bulunan yaverlerinin çete üyesi olması ise komuta
kademesinin göreve getirdikleri kişilerle ilgili gerekli duyarlılığı göstermediklerinin
belirtisi. Komutanların, siyasetçikler gibi “Kandırıldık.” Demelerini
beklemiyoruz. Zaten böyle bir savunma gülünç olur. Devleti yönetenler, görev
sorumluluğu gereği gerekli uyanıklığı göstermeli.
15
Temmuz gecesi neredeyse üst komuta kademesinin tümü tutsak alınmıştır. Bu
durum, kabul edilecek gibi değildir. Bir ordunun komutanları düşmanın eline
geçmişse ordunun görevini yapması zorlaşır. Tutsak edilen komutanların bundan
sonra sağlıklı bir ruhsal yapı ve özgüvenle iş görmeleri olanaksızdır. Çünkü
tutsak düşmana tutsak olmak, bir yenilgidir. Yenilen komutan, askerine güven
veremez. 1919’da TSK’nın idealist
subaylarının Atatürk’ün
çevresinde toplanmasının nedeni, Mustafa Kemal’in yenilgisiz tek general
olmasıdır. Çünkü millet, yenilenin değil, yenenin peşinden gider.
Atatürk,
“Önemli olan ufku görmek değil, ufkun arkasını görmektir.” diyerek bugün de
bizlere yol göstermektedir. Ufkun arkasını görecek komutanlara gereksinim
vardır. Tıpkı Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı Paşa gibi.
Bugün
yapılmakta olan YAŞ’ta yaverlerince tutsak edilen komutanların kendi
istekleriyle koltuklarından ayrılmaları gerek. Bu, görev sorumluluğu gereğidir.
Önümüzdeki yıllar TSK için altın yıllar olacaktır. TSK, içindeki ABD hesabına
çalışan FETÖ’cüleri atarak daha da güçlenmekte. Bununla birlikte Türkiye,
Avrasya’nın parlayan yıldızı olacak.
Adil
Hacıömeroğlu
28
Temmuz 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder