CUMHURİYETSİZ DEMOKRASİ OLUR MU?


CHP Seçim Bildirgesinde Türkiye’nin beş temel sorununa dikkat çekilmekte ve bunların çözüm yolları gösterilmekte. Bu sorunlar: Toplumsal Çatışma ve Kürt Sorunu, Darbe Hukuku ve Otoriterleşme Sorunu, Dış Politika Sorunu, Ekonomi Sorunu, Eğitim Sorunu.

Bildirgede saptanan sorunlara bakıldığında önemli bir eksiklik dikkatlerden kaçmamakta. Türkiye’de Cumhuriyet’in yıkılması, ortadan kaldırılması önemli bir sorun değil mi? Yine buna bağlı olarak Türkiye’nin bölünme tehlikesi yaşanması, dolayısıyla bağımsızlığının tehlikeye girmesi ülkemiz açısından önemli, yaşamsal bir sorun sayılamaz mı? CHP yönetiminin beş ana başlıkta topladığı ve ivedilikle çözülmesi gereken sorunların hepsinin kaynağında Cumhuriyet’in kundaklanması var. Bu sorunları destekleyen en önemli etmen de bölücülüğün hortlamasıdır. Cumhuriyet yeniden inşa edilmeden bu sorunları çözmek olanaksızdır.

Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu çıkmazların nedeni, Cumhuriyet ilkelerinden ve Atatürk’ün çağdaş yolundan sapılmasıdır. Atatürk’ün olmadığı, Cumhuriyet kurumlarının yıkıma uğratıldığı bir Türkiye sorunlarını çözemez, aksine sorunlarını daha da çoğaltır.

Cumhuriyet’in var olması; bölücülüğü, toplumdaki her türlü ayrımcılığı, sosyal çatışmaları yok eder. Yurttaşlar arasındaki eşitsizliğin asıl nedeni, Cumhuriyet düşüncesinden uzaklaşmaktır. Ekonomik sorunlar, Cumhuriyet’in karma ekonomi anlayışından uzaklaşıp liberal soygun düzeninin uygulanmasıyla çığ gibi büyümekte. Kamunun ekonomiden çekilmesi, ulusal sanayicinin yok edilmesi, köylünün ve işçinin bir dilim ekmeğe muhtaç edilmesi Cumhuriyet’in devletçi anlayışının terk edilmesindendir.

Eğitim sorununun asıl nedeni, çağdaş eğitimin ortadan kaldırılmasıdır. Cumhuriyet olmadan, çağdaş eğitim olmaz. Cumhuriyet olmadan eğitimdeki eşitsizlikler giderilemez.

YCHP yönetiminin asıl sorunu soyut bir demokrasi kavramının peşinden gitmesidir. ABD ve AB’nin dayattığı Cumhuriyetsiz demokrasiyi kutsamasıdır asıl sorun. Cumhuriyet olamadan demokrasi olursa Libya, Irak… gibi olur. Türkiye’de demokrasinin kökleşmesi, toplum tarafından bir yaşam biçimi olarak benimsenmesi ancak yerleşmiş bir Cumhuriyet yönetiminin temelleri üzerinde olur. Öncelikle şu bilinmelidir ki, Türkiye’de Cumhuriyet yoksa demokrasi de yoktur. Bugün olduğu gibi…

Peki, Cumhuriyet’imizi kim ya da kimler kundaklamıştır? ABD ve AB (kısacası emperyalizmin) desteğiyle AKP ve PKK kundaklamıştır Cumhuriyet’i. Tabi ki daha önceki iktidarların özellikle de 12 Eylül darbesinin bu konudaki ödünleri, saldırıları yadsınamaz.

O zaman ne yapmalı?

Cumhuriyet yıkıcılarına karşı savaşım vermeden Cumhuriyet geri kazanılamaz.

Cumhuriyetsiz bir demokrasiyi düşünmek, amaçsız ve boşuna bir çabadır. Bu çaba, başta emperyalistler olmak üzere, Cumhuriyet’in tüm yıkıcılarının ekmeğine yağ sürer.

Cumhuriyetsiz bir demokrasi, sandığı kutsayan, hukuku ve özgür bireyi bir kenara atan bir anlayıştır. Amaç, halkın kafasını sandığa sokarak, bir başka deyişle kıstırarak Türkiye’nin asıl ve yaşamsal sorunlarının görülmesinin engellenmesidir.

Dileğimiz odur ki, YCHP yönetiminin Cumhuriyet’in yıkılması ve bölücülük yüzünden bağımsızlığımızın tehlikeye girmesi sorununu ön plana çıkarmasıdır.

Ey YCHP yöneticileri ve Kılıçdaroğlu, şunu iyi bilmelisiniz ki, Cumhuriyet olmazsa Cumhuriyet Halk Partisi de olmaz. Bu nedenle önce Cumhuriyet, Cumhuriyet, Cumhuriyet…

                                                           Adil Hacıömeroğlu
                                                           6 Ekim 2015

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder