YALANDAN YEMİN ETMEYİN!


23 Haziran 2015 günü, TBMM'de yemin töreni vardı. Eski bir alışkanlığımdır yemin törenlerini izlemek. Oturdum televizyonun karşısına, kısa süreli molalarla izledim yemin törenini.

Deniz Baykal, en yaşlı üye olarak başkanlık kürsüsünde. Deniz Bey, ilk kez 1973'te milletvekili seçildiğinde ben on dört yaşında,  lise bir öğrencisiydim. Yarım yüzyılı devirdik, Baykal hala milletvekili...

Başkanlık kürsüsündeki Baykal, heyecanlı ve mutluydu. İlk kez TBMM'ye giren çiçeği burnunda vekillerden daha heyecanlı olduğu söylenebilir.

Yemini okurken içeriğini duyumsayarak okuyan milletvekili sayısı çok az. Çoğu vekil, yasak savmak için yemin metnini okumakta. Yürekten okuyanlar, belli olmakta hemencecik... Sesteki heyecan, gözlerdeki ışık sarmalıyor Gazi Meclis'i. Metni okurken vurgulama ve tonlamalar yerli yerinde. Ne yazık ki böyle millet vekilleri çok değil...

AKP'liler, yemin metnini okurken "Atatürk, laiklik..." gibi çağdaş Türkiye'yi vurgulayan sözcükleri yuvarlamaktalar ağızlarında. Gözleri kaçamak bakışlar fırlatmakta ekranlara... Yandaşlarına "Yasalar böyle, zorunluluktan ant içiyorum." der gibiler...

MHP'li çoğu vekiller, yemindeki "Türk Milleti" bölümünü vurgulamaktalar.

YCHP'li vekillerin bir bölümünün yemin metnini usulen okudukları çok açık. Yemini duyumsayarak okuyan YCHP'li bazı milletvekilleri izleyenleri mutlu etmekte.

HDP'li vekillerin neredeyse hepsi, peşlerinden atlı geliyormuş gibi hızla okudular yemin metnini. Bu konuda önceden belirlenmiş bir eylem birliği var sanki... Amaç, okuduklarının anlaşılmasını önlemek. Ses tonları en düşük perdeden... Mırıldanır gibi okudu metni HDP'lilerin çoğu. "Atatürk, Türk..." sözcüklerini hep yuvarladılar ağızlarında. "Türk Milleti" yerine yarım ağızla "Türkiye milleti" diyenler de oldu. Ne yazık ki bu durumlarda yemin yinelenmesi gerekirken yinelenmedi. Çünkü Deniz Bey, mutluluk koltuğuna gömülmüştü. Huzursuzluk, tartışma istemiyordu.

İstiklal Marşı söylenirken HDP'lilerin dudaklarını bile kıpırdatmamaları gözlerden kaçmadı. Bölücü örgüt uzantısı olan HDP'nin Türkiye partisi olduğunu savlayanlar, bu durumdan ders çıkarırlar sanırım. Demek ki seçim mitinglerindeki Türk bayrakları, Atatürk posterleri bir kandırmacanın aracıymış.

Yazıyı ya da konuşmayı yeni sökenler gibi konuşan Eski İçişleri Bakanı Ala'nın yemin metnini yanlış okuması kimseyi şaşırtmadı. Zaten normal konuşmaları da pek anlaşılmıyor.

Yemin töreni sürerken bazı televizyonların canlı yayınlarına katılan kimi vekillerin yemin metnini eleştirmeleri ise ilginç. Yahu, be adam!.. İnanmadığın, eleştirdiğin bir yemin metninin içeriğine uyacağına neden namus ve şeref sözü veriyorsun. Namus ve şeref bu kadar ucuz mu?

Sözüm anayasanın ilk dört maddesini değiştirmek için pusuda bekleyen kimi vekillere... Namus ve şeref sözü verdiniz, unutmayın! O ettiğiniz yemin anayasanın ilk dört maddesini de içermekte... Benden anımsatması...

Dün gördüm ki, vekillerin çoğu yalandan yemin ettiler. İnanmadıkları şeyleri korumak için insan, namus ve şeref sözü verir mi? TBMM'nin açıldığı ilk gün inanmadığı şeyler için namus ve şeref sözü verenlerden, halk için bir şey yapmaları beklenebilir mi? Unutmayın ki: Hayvan yularından, insan sözünden tutulur.
Adil Hacıömeroğlu
24 Haziran 2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder